Küreselleşme olgusunun yükseköğretim alanındaki yansımaları, kurumların uluslararası öğrenci hareketliliğine yönelik artan bir ilgi göstermesine neden olmuştur (Altbach ve Knight, 2007). Bu demografik değişim, uluslararası öğrencilerin ev sahibi ülkelerdeki akademik, sosyo-kültürel ve psikolojik uyum süreçlerinin desteklenmesi gerekliliğini beraberinde getirmiştir (Marginson, 2018). Zira yeni bir akademik ve kültürel ortama uyum sağlama süreci, uluslararası öğrenciler için çeşitli zorluklar içerebilmektedir. Geleneksel yüz yüze rehberlik hizmetleri önemli bir destek mekanizması olmakla birlikte dijital teknolojilerin sunduğu imkânlar, bu öğrencilerin farklı ihtiyaçlarına daha etkin ve yaygın bir şekilde cevap verebilme potansiyeli taşımaktadır (Chen vd., 2020). Özellikle mobil yazılımlar, sezgisel kullanıcı arayüzleri ile her an ve her yerden erişilebilirlik özellikleri sayesinde uluslararası öğrencilerin uyum süreçlerini kolaylaştıran yenilikçi ve pratik çözümler sunmaktadır (Traxler, 2016).
Mobil rehberlik yazılımları, uluslararası öğrencilerin yükseköğretim deneyimleri boyunca karşılaştıkları çok boyutlu zorluklara yönelik teknoloji tabanlı destek sunma kapasitesine sahiptir. Dil bariyerleri, farklı kültürlere uyum güçlükleri, akademik sistemlere uyum sorunları, vize ve oturma izni gibi bürokratik işlemler, konaklama ve finansal kaynaklara erişim gibi günlük hayata yönelik meseleler uluslararası öğrencilerin sıklıkla karşılaştığı ve uyum süreçlerini olumsuz etkileyebilen temel engeller arasında sıralanabilir (Glass ve Westmont, 2014). Bu bağlamda geliştirilen mobil uygulamalar, öğrencilerin ihtiyaç duydukları güvenilir ve güncel bilgilere zaman ve mekândan bağımsız olarak erişimini sağlamanın ötesinde, akranlarıyla etkileşim kurabilecekleri ve sosyal çevrelerini genişletebilecekleri etkileşimli özellikler de sunabilmektedir. Bu türden sosyal destek mekanizmaları, öğrencilerin yalnızlık ve yabancılaşma gibi duygusal zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olmaktadır.
Alan yazınındaki mevcut araştırmalar, mobil teknolojilerin eğitim ve öğretim süreçlerinde giderek artan bir rol oynadığını ve özellikle uluslararası öğrencilere yönelik rehberlik hizmetlerinin dijital platformlara taşınmasının, bu öğrenci grubunun akademik başarı düzeyleri, psikolojileri ve genel memnuniyetleri üzerinde kayda değer olumlu etkiler yarattığını göstermektedir (Huang ve ark., 2021). Dijital rehberlik araçlarının erişilebilirliği, kullanım kolaylığı ve kişiselleştirilebilir içerik sunma potansiyeli, uluslararası öğrencilerin bilgiye ulaşımını kolaylaştırırken aynı zamanda kendi öğrenme ve uyum süreçlerinin aktif birer parçası olmalarını teşvik etmektedir.
Bu çalışma, uluslararası öğrencilere yönelik olarak geliştirilen rehberlik amaçlı mobil yazılımların mevcut içeriğini derinlemesine inceleyerek bu yazılımların etkililik düzeylerini, sundukları temel hizmetleri ve uluslararası öğrencilerin çeşitli ve dinamik ihtiyaçlarına ne ölçüde yanıt verebildiklerini sistematik bir şekilde analiz etmeyi amaçlamaktadır. Bu analitik yaklaşım sayesinde gelecekte tasarlanacak ve geliştirilecek mobil uygulamaların daha işlevsel, kullanıcı merkezli ve kanıta dayalı olmasına yönelik önemli çıkarımlar sunularak alandaki bilgi birikimine ve uygulama pratiklerine katkıda bulunulması hedeflenmektedir.
Yöntem
Araştırmanın Modeli
Uluslararası öğrencilere rehberlik etmek amacıyla hazırlanan mobil yazılımların içeriğinde bulunması gereken konuları tespit etmeyi amaçlayan bu çalışmada nicel araştırma modellerinden kesitsel (cross-sectional) araştırma modeli kullanılmıştır. Kesitsel araştırmalarda, araştırmacılar belirli bir zaman noktasında bulunan bir nüfusun anlık görüntüsünden verileri toplar ve analiz eder (Creswell, 2012, s. 377; Wang ve Cheng, 2020, s. 65; Cohen, Manion, Morrison, 2007, s. 213). Betimlenecek değişkenler kesitsel araştırmalarda tek seferde ölçülür (Büyüköztürk ve ark., 2021, s. 186).
Araştırmada ayrıca pilot çalışma/test (pilot study testing) yöntemi de kullanılmıştır. Bu yöntem ile uluslararası öğrencelere rehberlik etmek amacıyla geliştirilen Software of Student (SOS) yazılımı daha geniş bir kitleye sunulmadan önce özelliklerini test etmek, olası sorunları belirlemek ve geri bildirim toplamak amacıyla sınırlı bir kullanıcı grubu (uluslararası öğrenciler) ile incelenmiştir.
Verilerin Toplanması ve Analizi
Araştırmanın verileri, Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz ALYILMAZ koordinatörlüğünde 2019-1-TR01- KA205- 073529 numaralı Adaptation Guide to Educational System and Social Life for International Student adlı Avrupa Birliği projesinin fikrî çıktılarının üretimi sürecinde elde edilmiştir. Elde edilen veriler, proje kapsamında hazırlanan Software of Student (SOS) isimli yazılım içeriğinin belirlenmesi ve geliştirilmesi aşamasında alan verisi olarak değerlendirilmiştir.
Çalışma kapsamında, hedef öğrenci gruplarının görüşlerini almak amacıyla 01 Kasım 2022 tarihinde Ankara’da Onyx Hotel’de 21 farklı ülkeden 50 uluslararası öğrenciye proje tanıtılmış; tanıtım sonucunda katılımcılara, daha önce hazırlanmış olan veri toplama aracı/anket uygulanarak veriler toplanmıştır.
Tanıtım toplantısına katılacak uluslararası öğrencileri belirlemek için Google Form oluşturularak projeye ait sosyal medya hesaplarından (Facebook, Instagram ve Twitter) duyurular yapılmış, talepler alınmıştır. Gelen talepler değerlendirilmiş, ülke çeşitliliği, Software of Student (SOS) uygulamasını deneyimleme durumu dikkate alınarak katılımcılar belirlenmiştir.[1]
Araştırma örnekleminde yer alacak birey sayısını belirlemek amacıyla (NCSS PASS 2008 yazılımı) power analizi yapılmış, Alfa (α) = 0,05 ve güç (1-β) = 0,90 alınarak yapılan analiz sonucunda örneklemin 40 uluslararası öğrenciden oluşması gerektiği hesaplanmıştır.
Ankette yer alan tüm sorulara eksik yanıt veren veya yanıt vermeyen bireyler, çalışmaya dâhil edilmemiştir. Araştırmanın verileri IBM SPSS 28. versiyonu ile analiz edilmiştir. Anket çalışmasına katkı sağlayan 50 uluslararası öğrenciden 40 kişinin cevapları esas alınmıştır. Verilerin güvenliği açısından ülke çeşitliliğine özen gösterilmiştir. Anket çalışmasına toplam 21 ülkeden katılım sağlanmıştır.
Ankete katılan uluslararası öğrencilere ait demografik bilgiler aşağıda tablolar hâlinde verilmiştir:
Tablo 1’de görüldüğü üzere 21 ülkeden 40 uluslararası öğrenci ile görüşülmüştür. Finlandiya, Çin Halk Cumhuriyeti, Macaristan ve Fransa’dan (1) birer; Bangladeş, Etiyopya, Filistin, Suriye, Ürdün, Ukrayna, Uganda, Litvanya, Irak, Kazakistan, Azerbaycan, Kuzey Makedonya, Sırbistan, Endonezya (2) ikişer; Malezya ve Bosna Hersek’ten (3) üçer uluslararası öğrenci ile anket çalışması yapılmıştır.
Tablo 2’deki verilere göre araştırmaya katılan uluslararası öğrencilerin yaşlarının 18 ile 30 arasında olduğu, yaş ortalamalarının 21,75 olduğu tespit edilmiştir.
Bulgular
Uluslararası Öğrencilerin Mevcut Sorunlarına İlişkin Bulgular
Uluslararası Öğrencilerin Eğitimsel Zorluk Algıları
Araştırmada öğrencilerin eğitimsel zorluk algısını ölçmek için “Sizce eğitimsel zorluk nedir?” sorusu sorulmuştur. Edinilen bulgular Tablo 3’te gösterilmiştir.
Tablo 3’teki verilere göre uluslararası öğrencilerin en sık algıladıkları zorluk alanı dil zorluğudur. Araştırmaya katılan öğrencilerin %37,50’si (n=15) dil konusunda zorluk yaşadığını belirtmiştir. Bu bulgu, dil yeterliliğinin uluslararası öğrencilerin hem akademik hem de sosyal uyum süreçlerinde merkezî bir rol oynadığını ve bu alanda yaşanan yetersizliklerin önemli bir engel teşkil ettiğini düşündürmektedir.
Dil zorluğunu takiben öğrencilerin en çok dile getirdiği zorluk alanını %20,00 (n=8) ile ekonomik zorluklar oluşturmaktadır. Yaşam maliyetleri, konaklama giderleri ve olası çalışma kısıtlamaları gibi unsurların uluslararası öğrenciler üzerinde önemli bir baskı oluşturduğu anlaşılmaktadır.
Üçüncü sırada %15,00 (n=6) ile bürokratik zorluklar yer almaktadır. Vize süreçleri, oturma izni başvuruları, tanınma ile denklik gibi diğer resmî işlemlerin karmaşıklığı ve zaman alıcılığı öğrencilerin adaptasyon sürecini olumsuz etkileyen faktörler arasında görülmektedir.
Kültürel zorluklar ise öğrencilerin %12,50’si (n=5) tarafından ifade edilmiştir. Yeni bir kültüre uyum sağlama, farklı sosyal normlar ve geleneklerle karşılaşma gibi durumlar, bazı öğrenciler için zorlayıcı olabilmektedir.
Bunların yanı sıra “Diğer Zorluklar” başlığı altında toplanan ve aileden uzaklık, ulaşım sorunları ile politik engelleri içeren faktörler öğrencilerin %10,00’u (n=4) tarafından belirtilmiştir. Bu kategori, öğrencilerin bireysel ve çevresel koşullardan kaynaklanan çeşitli zorluklarla da karşılaştığını göstermektedir.
En az sıklıkta belirtilen zorluk alanı ise %5,00 (n=2) ile akademik zorluklar olmuştur. Bu durum, öğrencilerin geldikleri eğitim sistemlerinden farklı bir akademik yapı ve beklentiyle karşılaşmalarına rağmen bu alanı diğerlerine kıyasla daha az sorunlu olarak algıladıklarını veya diğer zorlukların akademik zorlukların önüne geçtiğini işaret edebilir.
Öğrencilerin Deneyimledikleri Zorluklar Nelerdir?
Araştırmada, öğrencilerin gerçek hayatta karşılaşarak deneyimlediği zorluk alanlarını tespit etmek için “Deneyimlediğiniz en önemli zorluk neydi?” sorusu sorulmuştur. Elde edilen bulgular Tablo 4’te gösterilmiştir.
Uluslararası öğrencilerin deneyimlediği en önemli zorlukların dağılımı incelendiğinde en belirgin sorun alanının burs bulma olduğu görülmektedir. Katılımcıların %35’i (n=14) burs bulma konusunda zorluk yaşadıklarını belirtmiştir. Bu durum, öğrencilerin eğitimlerini finanse etme noktasında önemli bir endişe taşıdığını göstermektedir.
Bu sonuçlar, uluslararası öğrencilerin çeşitli zorluklarla karşılaştığını ve burs bulma sorununun bunlar arasında öne çıktığını göstermektedir. Burs yetersizliği, öğrencilerin eğitimlerine devam etmelerini engelleyebilecek ve akademik başarılarını olumsuz etkileyebilecek bir durumdur. Dil problemleri ise öğrencilerin derslere katılımını, öğretim üyeleri ve diğer öğrencilerle iletişim kurmasını zorlaştırabilir.
Uluslararası Öğrencilere Rehberlik Amaçlı Hazırlanan Mobil Yazılımların İçeriği
Uluslararası öğrencilere rehberlik amacıyla geliştirilen mobil rehber yazılımlarında hangi bilgi alanlarının bulunması gerektiğini tespit etmek için “Öğrencilerin ihtiyaçlarını kolaylaştıracak bir mobil yazılımın içeriğinde hangi bölümler olmalıdır?” sorusu sorulmuş ve elde edilen bulgular Tablo 5’te verilmiştir.
Tablo 5’te sunulan verilere göre uluslararası öğrencilerin bir mobil yazılımda en çok bulunmasını istedikleri özellik, burs bulma olanaklarının yer almasıdır. Katılımcıların yarısı (%50,00, n=20) bu özelliği talep etmiştir. Bu bulgu, uluslararası öğrencilerin eğitimlerini sürdürürken karşılaştıkları ekonomik zorlukların bir yansıması olarak değerlendirilebilir ve finansal destek kaynaklarına erişimin onlar için ne denli önemli olduğunu göstermektedir.
En çok talep edilen ikinci özellik ise %15,00 (n=6) ile dil kolaylaştırıcılarının bulunmasıdır. Bu, öğrencilerin günlük yaşamda ve akademik ortamda dil bariyerini aşmalarına yardımcı olacak (örneğin, çeviri araçları, sık kullanılan ifadeler, dil öğrenme modülleri gibi) araçlara ihtiyaç duyduklarını ortaya koymaktadır. Bu talep, bir önceki analizde dil zorluğunun en sık belirtilen zorluk alanı olmasıyla da tutarlılık göstermektedir.
Okul veya üniversite ile ilgili bilgilerin (kampüs haritaları, ders programları, duyurular, akademik takvim vb.) mobil yazılımda yer alması, öğrencilerin %12,50’si (n=5) tarafından istenen bir diğer önemli özelliktir. Bu tür bilgilerin kolayca erişilebilir olması, öğrencilerin üniversite yaşamına adaptasyonunu ve günlük işlerini planlamasını kolaylaştıracaktır.
Bunların dışında her biri %7,50 (n=3) oranında talep edilen üç özellik bulunmaktadır: vize ve oturum izni bilgilerinin yer alması, kültürel uyum kolaylaştırıcılarının bulunması ve yazılımın öğrenci hakları ile ilgili bilgilendirici olması. Vize ve oturum izni gibi bürokratik süreçlere dair bilgilendirme ihtiyacı, öğrencilerin bu konularda yaşadığı zorluklarla paralellik göstermektedir. Kültürel uyum kolaylaştırıcıları (yerel gelenekler, sosyal etkinlikler hakkında bilgi, önemli yerler vb.) ise öğrencilerin yeni çevrelerine daha hızlı uyum sağlamalarına yardımcı olabilir. Öğrenci hakları konusunda bilgilendirme talebi de öğrencilerin yasal statüleri ve sahip oldukları haklar konusunda bilinçlenme arayışında olduklarını göstermektedir.
Bu bulgular, uluslararası öğrencilerin ihtiyaçlarına yönelik geliştirilecek bir mobil yazılımın öncelikle finansal destek, dil, akademik bilgi ve bürokratik işlemler gibi temel zorluk alanlarına çözüm üreten özellikler sunması gerektiğini işaret etmektedir. Ayrıca kültürel uyum ve haklar konusunda bilgilendirme gibi destekleyici unsurların da öğrencilerin genel deneyimini iyileştirmede önemli rol oynayacağı anlaşılmaktadır.
Software of Student (SOS) İsimli Uluslararası Öğrencilere Destek Yazılımının İçeriği ve Etkinliği
Araştırma kapsamında öğrencilerden, Adaptation Guide to Educational System and Social Life for International Student adlı Avrupa Birliği projesi kapsamında hazırlanan Software of Student (SOS) isimli yazılımı pilot çalışma/test (pilot study/testing) olarak değerlendirmeleri istenmiştir. SOS mobil uygulamasını kullanan katılımcıların uygulamanın verimliliği hakkında değerlendirmelerini almak amacıyla bir anket düzenlenmiştir. Katılımcılardan 1 (bir) “çok kötü”den 5 (beş) “çok iyi”ye kadar, pilot uygulaması yapılan yazılıma puan vermeleri istenmiştir. Katılımcıların puan dağılımı Tablo 6’da verilmiştir[2] :
Tablo 6’daki verilere göre, uluslararası öğrencilerin çoğunluğunun mobil yazılımı olumlu yönde değerlendirdiği görülmektedir. Katılımcıların %42,50’si (n=17) yazılıma 4 puan verirken %30,00’u (n=12) en yüksek puan olan 5’i vermiştir. Bu iki olumlu puan kategorisi (4 ve 5 puan) toplandığında, öğrencilerin %72,50’sinin (n=29) yazılımdan genel olarak memnun veya çok memnun kaldığı anlaşılmaktadır. Bu durum, yazılımın uluslararası öğrencilerin beklentilerini büyük ölçüde karşıladığına ve genel olarak başarılı bulunduğuna işaret etmektedir.
Ölçeğin orta noktası olarak kabul edilebilecek 3 puanı veren öğrencilerin oranı %12,50’dir (n=5). Bu grup, yazılıma karşı ne olumlu ne de olumsuz kesin bir yargıya sahip olan veya yazılımı ortalama düzeyde bulan öğrencileri temsil etmektedir.
Yazılıma düşük puan veren (1 ve 2 puan) öğrencilerin oranı ise toplamda %15,00’tir (n=6). 2 puan verenlerin oranı %7,50 (n=3) iken, en düşük puanı (1) verenlerin oranı da yine %7,50’dir (n=3). Bu bulgular, katılımcıların küçük bir kesiminin yazılımdan memnun kalmadığını veya yazılımda önemli eksiklikler/sorunlar algıladığını göstermektedir. Verilerin mod değeri 4’tür. Bu da yazılıma yönelik genel eğilimin olumlu olduğunu destekler niteliktedir.
Sonuç, Tartışma ve Öneriler
Bu çalışma, Türkiye’de öğrenim gören uluslararası öğrencilerin karşılaştıkları temel güçlük alanlarını, bu güçlüklerle uyumlu biçimde bir mobil rehberlik yazılımında yer alması gereken içerik bileşenlerini ve örnek bir uygulama olan “Software of Student (SOS)”ın pilot değerlendirmesini bütüncül olarak ortaya koymuştur.
Bulgular, algılanan zorlukların başında dil sorunlarının geldiğini (%37,50), fiilen deneyimlenen en belirgin güçlüğün ise burs bulma olduğunu (%35,00) göstermektedir. Ekonomik ve bürokratik süreçlere ilişkin güçlükler de hem algıda hem deneyimde önemli yer tutmaktadır.
Öğrencilerin bir mobil rehberlik yazılımından öncelikli beklentileri bu bulgularla tutarlıdır: Burs olanaklarına erişim (%50,00), dil kolaylaştırıcıları (%15,00) ve kurum/iç süreç bilgileri (%12,50) öne çıkmaktadır. SOS’un pilot değerlendirmesinde katılımcıların %72,50’sinin uygulamayı olumlu puanlaması, öğrenci gereksinimleriyle hizalanmış, erişilebilir ve işlevsel bir dijital rehberlik aracının uygulanabilirliğine işaret etmektedir. Bununla birlikte, özellikle finansal destek ve dil bariyeri gibi kritik alanlarda daha kapsamlı ve derinlemesine çözümler sunma gereksinimi, değerlendirme dağılımındaki kararsız ve olumsuz puanlardan da tahmin edilebilmektedir.
Kesitsel tasarım ve örneklemin büyüklüğü gibi sınırlılıklar göz önünde bulundurulduğunda, bu bulgular genellenirken temkinli olunmalıdır. Bununla birlikte çalışma, öğrenci görüşlerine dayalı içerik önceliklerini haritalandırarak ve erken aşama bir yazılım prototipini gerçek kullanıcı geri bildirimleriyle sınayarak alana deneyimlenebilir ve uygulamaya dönük anlamlı bir katkı sunmuştur.
Tartışma
Araştırmada uluslararası öğrencilerin en sık algıladıkları zorluk alanının dil zorluğu olduğu belirlenmiştir. Deneyimlenen zorluklar incelendiğinde ise dil problemleri ikinci sırada yer almıştır. Bu bulgu, ulusal ve uluslararası literatürdeki birçok çalışma ile paralellik göstermektedir. Örneğin, Sherry, Thomas ve Chui (2010) uluslararası öğrencilerin karşılaştığı en büyük engellerden birinin dil yeterliliği olduğunu vurgulamıştır. Benzer şekilde, Alyılmaz (2010) da Türkçe öğreniminde karşılaşılan sorunlara dikkat çekerek dilin adaptasyon sürecindeki merkezî rolünü belirtmiştir. Dil bariyeri, öğrencilerin hem akademik başarılarını hem de sosyal entegrasyonlarını olumsuz etkileyebilmekte (Glass ve Westmont, 2014), bu durum öğrencilerin kendilerini yalnız hissetmelerine ve kültürel şok yaşamalarına neden olabilmektedir (Zhou ve ark., 2008).
Ekonomik zorluklar ve özellikle burs bulma, bu çalışmada öne çıkan bir diğer önemli sorundur. Algılanan zorluklar arasında ekonomik zorluklar %20 iken deneyimlenen en önemli zorluk burs bulma %35’lik oranla ilk sırada yer almıştır. Mobil yazılım içerik önerilerinde de burs bulma olanaklarının %50’lik oranla en çok talep edilen özellik olması bu bulguyu desteklemektedir. Uluslararası öğrencilerin yaşam maliyetleri, konaklama giderleri ve kısıtlı çalışma imkânları gibi nedenlerle finansal zorluklar yaşadığı birçok çalışmada belirtilmiştir (Altbach ve Knight, 2007; Marginson, 2018). Finansal kaygılar, öğrencilerin akademik performanslarını ve genel iyi oluş hâllerini olumsuz etkileyebilir (Maringe ve Carter, 2007).
Bürokratik zorluklar (vize, oturma izni, denklik vb.) da öğrenciler tarafından önemli bir sorun alanı olarak belirtilmiştir (%15,00 algılanan zorluk, %12,5 deneyimlenen zorluk). Bu tür işlemlerin karmaşıklığı ve zaman alıcılığı, öğrencilerin adaptasyon sürecini yavaşlatabilmekte ve stres düzeylerini artırabilmektedir (Khawaja ve Dempsey, 2008).
Akademik zorluklar (%5,00 algılanan, %12,5 deneyimlenen) ve kültürel zorluklar (%12,5 algılanan) da öğrenciler için önemli engeller teşkil etmektedir. Farklı eğitim sistemlerine ve kültürel normlara uyum sağlama süreci, uluslararası öğrenciler için zorlayıcı olabilmektedir (Chen ve ark., 2020).
Bu zorluklar, öğrencilerin mobil yazılımdan beklentilerini de şekillendirmiştir. Burs bulma olanakları ve dil kolaylaştırıcılarının yanı sıra, okul/ üniversite bilgileri, vize ve oturum izni bilgileri, kültürel uyum kolaylaştırıcıları ve öğrenci hakları ile ilgili bilgilendirme talepleri, öğrencilerin pratik ve acil ihtiyaçlarına işaret etmektedir. Mobil teknolojilerin ve uygulamaların, öğrencilerin bu tür bilgilere anında ve kolay erişimini sağlayarak uyum süreçlerini destekleyebileceği literatürde vurgulanmaktadır (Traxler, 2016; Huang ve ark., 2021).
Pilot çalışması yapılan SOS yazılımının uluslararası öğrenciler tarafından genel olarak olumlu değerlendirilmesi, bu tür bir uygulamanın potansiyelini göstermektedir. Ancak katılımcıların %15’inin olumsuz, %12,5’inin ise çekimser kalması, yazılımın daha da geliştirilmesi ve öğrencilerin belirttiği tüm temel ihtiyaçlara (özellikle burs ve dil desteği gibi kritik alanlarda) daha etkin çözümler sunması gerektiğini göstermektedir.
Öneriler
Araştırmadan elde edilen bulgular ışığında, uluslararası öğrencilere yönelik mobil rehberlik yazılımlarının geliştirilmesi için mobil yazılımların tasarımında, öğrencilerin temel gereksinimleri olan burs olanakları ve dil desteği işlevlerine öncelik verilmelidir. Zira çeviri araçları, sık kullanılan ifadeler ve dil öğrenme modülleri gibi araçlar öğrencilerin uyumunu, akademik ve sosyal yaşamlarını kolaylaştıracaktır.
Yazılım; akademik takvim, ders programları, kampüs imkânları, yönetmelikler ve üniversite içi hizmetler hakkında güncel ve anlaşılır bilgiler sunmalıdır. Ayrıca kullanıcılara vize, oturum izni ve sağlık hizmetleri gibi bürokratik süreçlere yönelik rehberlik de sağlanmalıdır.
Yazılımda yerel kültür, sosyal etkinlikler, ulaşım, alışveriş gibi günlük yaşamı kolaylaştıracak pratik bilgilere yer verilmesi, öğrencilerin adaptasyon süreçlerini destekleyecektir.
Yazılımın etkinliğini koruyabilmesi için düzenli güncellemeler yapılmalı ve öğrenci geri bildirimleri doğrultusunda içerik sürekli iyileştirilmelidir.
Kaynakça
Altbach, P. G. ve Knight, J. (2007). The internationalization of higher education: Motivations and realities. Journal of Studies in International Education, 11(3- 4), 290-305. https://doi.org/10.1177/1028315307303542
Alyılmaz, C. (2010). Türkçe öğretiminin sorunları. Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, 5(3), 728-749.
Büyüköztürk, Ş., Kılıç Çakmak, E., Akgün, Ö. E., Karadeniz, Ş. ve Demirel, F. (2021). Eğitimde bilimsel araştırma yöntemleri. Pegem Akademi.
Chen, N.-S., Kinshuk, Wei, C.-W. Ve Liu, N.-Y. (2020). Mobile learning: The next generation of learning. Educational Technology & Society, 23(2), 1-3.
Cohen, L., Manion, L. ve Morrison, K. (2002). Research methods in education. Routledge.
Creswell, J. W. (2012). Educational research: Planning, conducting, and evaluating quantitative and qualitative research. Pearson.
Glass, C. R. ve Westmont, C. M. (2014). Comparative effects of belongingness on the academic success and cross-cultural interactions of domestic and international students. International Journal of Intercultural Relations, 38, 106-119. https://doi.org/10.1016/j.ijintrel.2013.04.004
Huang, R., Spector, J. M. ve Yang, J. (2021). Educational technology: A primer for the 21st century. Springer.
Khawaja, N. G. ve Dempsey, J. (2008). A comparison of international and domestic tertiary students in Australia. Australian Journal of Guidance and Counselling, 18(1), 30-46.
Marginson, S. (2018). Global trends in higher education financing: The United States and beyond. International Journal of Educational Development, 62, 5-17. https://doi.org/10.1016/j.ijedudev.2018.05.002
Maringe, F. ve Carter, S. (2007). International students’ motivations for studying in UK HE: An exploratory case study of Sheffield Hallam University. International Journal of Educational Management, 21(6), 459-475.
Sherry, M., Thomas, P. ve Chui, W. H. (2010). International students: A vulnerable student population. Higher Education, 60(1), 33-46.
Traxler, J. (2016). Mobile learning research: The focus on mobile devices as gateways to social inclusion. ALT-J, Research in Learning Technology, 24, 1-15. https://doi.org/10.3402/rlt.v24.28035
Wang, X. ve Cheng, Z. (2020). Cross-sectional studies: strengths, weaknesses, and recommendations. Chest, 158(1), S65-S71.
Zhou, Y., Jindal-Snape, D., Topping, K. ve Todman, J. (2008). Theoretical models of culture shock and adaptation in international students in higher education. Studies in Higher Education, 33(1), 63-75.

