Talip DOĞAN

Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

Anahtar Kelimeler: Türk dili, Türk lehçeleri, Halaç Türkçesi, -GU eki, dil ilişkileri

Tarihî Türk dili alanında -GU, hem bu biçimi hem de -çI, -lUK, -lUG, -sUz ile genişlemiş biçimleri ile çekimsiz ve çekimli fiillerde iki temel işlev için kullanılmıştır: Fiil ismi teşkil etme veya gelecek zaman bildirme. -GU ekli fiil isimleri, “-mAK ~ -mA” ekli fiil isimlerine eş değerdir. -GU ekli çekimsiz fiillerin bazıları ise kalıplaşmış ve sözlük birim olmuştur. -GU ekinin fiil ismi ve gelecek zaman işlevlerinden biri öncül olmalıdır. Erken dönem katmanlarına tanıklar sunan Moğolca, bu konuda fikir vermektedir. Nitekim Klasik Moğolcada -ġU(U) (= Türkçe -GU) fiil ismi eki vardır: ḳariġu (< ḳari- “geri dönmek” + -ġu) “cevap, karşılık”, ḳataġu (< ḳata- “kurumak, sertleşmek” + -ġu) “katı, sert”. Klasik Moğolca -ġAçi (= Türkçe -GUçI) ekinde yine fiil ismi işlevi izlenebilmektedir: ciruġaçi (< ciru- “çizmek” + -ġaçi) “çizici (ressam)” (Ünal, 2016, s. 22). Dolayısıyla -GU ekinin ilk olarak fiil ismi oluşturduğuna ulaşmak mümkündür. Ayrıca bu olgu, tarihî ve çağdaş Türk dili alanında ekle ilgili verilerle ve gelişmelerle de doğrulanmaktadır.

-GU Ekiyle İlgili Veriler

Türk dilindeki ilk örneklerde -GU eki, fiil ismi işleviyle kullanılmıştır. Bu çerçevede Orhon yazıtlarında -GU, -GUçI ve -GUlUK ekleri geçmiştir. -GU eki, iki yerde fiil ismi kurmuştur[1] . … kür(e)güŋ(i)n üçün ig(i)dm(i)ş bilge ḳ(a)ġ(a)n(ı)ŋ(ı)n… (KT D 23) (Tekin, 1988, s. 14) “… (senin) itaatsiz olman yüzünden (seni) besleyip doyurmuş (olan) bilge kağanın ile…”; küregü (< küre- “itaatsiz olmak” + -gü) “itaatsiz olma (itaatsizlik)”. İkinci örnekte ek, kalıplaşmıştır: ḳor(ı)ġu (e)ki üç kiş(i)l(i)gü t(e)z(i)p b(a)rdı (BK D 41) (Tekin, 1988, s. 50) “muhafız iki üç kişi ile kaçıp gitti”; korıġu (< korı- “korumak” + -ġu) “koruma (muhafız)”. -GUçI eki ile kılıcı isimleri yapılmıştır. -GUçI”lı kılıcı isimlerinde meslek veya uğraşı isimleri için başvurulan -çI eki belirleyicidir. Başka bir deyişle -GU ekli fiil isimleri, meslek isimleri yapan -çI ekiyle birlikte kılıcı isimleri olmuştur: … (a) yġuçısi bilge (e)rmiş (T 10) (Tekin, 1994, s. 5) “… sözcüleri bilge imiş”; ayġuçı (< ay- “söylemek” + -ġuçı) “söyleme işinin kılıcısı (sözcü, kağan sözcüsü). b(a)rḳ itgüçi b(e)d(i)z y(a)r(a)t(ı)ġma bit(i)g t(a)ş itgüçi… (KT K 13) (Tekin, 1988, s. 22) “türbe yapıcısı, süsleme yapan (ve) yazıt taşı yapıcısı…”; barḳ itgüçi (< barḳ “türbe” + it- “yapmak, etmek” + -güçi) “türbe yapma işinin kılıcısı (türbe yapıcı)”. -GUlUK eki ise iki örnekte fiil ismi teşkil etmiştir. Örnekler, atasözü niteliğinde bir cümlede yer almaktadır. -GU ekli fiil isimleri, -lUK isimden isim yapma ekiyle pekiştirilmiş ve bir bakıma soyut fiil isimlerine dönüştürülmüştür. Bu, -GUlUK ekinin veciz bir cümlede kullanılmasından olsa gerektir: … yuyḳa ḳ(a)l(ı)n bols(a)r top(u)lġuluḳ (a)lp (e)rm(i)ş y(i)nçge yoġ(u)n bols(a)r üzg(ü)lük (a) lp erm(i)ş… (T 14) (Tekin, 1994, s. 90) “… yufka kalın olursa (onun) delinme(si) (onu delmek) zor imiş, ince yoğun olursa (onun) kırılma(sı) (onu kırmak) zor imiş”; topulġuluḳ (< topul- “delinmek” + -ġuluḳ) “delinmek”, üzgülük (< üz- “kırmak” + -gülük) “kırmak”.

Eski Uygur Türkçesi metinlerinde -GU eki ve ona eklenen çekim veya yapım (türetme) unsurları (-çI, -lUK, -lUG, -sUz) daha yaygın örneklerle görülmektedir. Örneklerde -GU ~ -KU eki, fiil ismi (“-mAK ~ -mA” işlevli) oluşturmuş veya gelecek zaman bildirmiştir. -GU ~ -KU eki (ve bunun -çI, -lUK, -lUG, -sUz ile genişlemiş biçimleri), fiil ismi işlevli kullanılışlarında iyelik ekleri ve kimi hâl eklerini de almıştır. Şu örneklerde -GU ~ -KU”lu fiil isimleri iyelik eklidir: bükünte ınarı taḳı on yaş tirig yaşaġuŋuz közünür (Biogr. Hts. 50-51) (Eraslan, 2012, s. 380) “bugünden itibaren daha on yaş ömür yaşamanız (yaşayacağınız) görünüyor”; yaşaġuŋuz (< yaşa- “yaşamak” + -ġu-ŋuz) “(sizin) yaşamanız”. ötüg tilek bulġuluḳı sarp (TT, I, 221-222) (Eraslan, 2012, s. 383) “istek (ve) dilek bulması zor”; bulġuluḳı (< bul- “bulmak” + -ġuluḳ-ı) “(onun) bulması”. -GU ~ -KU”lu fiil isimleri, iyelik ekli biçimleriyle yüklem olduklarında aynı zamanda yeterlik de bildirmiştir: … men bu emgekimtin ıdı ozġum ḳutrulġum yoḳ turur (Suv, 10, 12-14) (Eraslan, 2012, s. 380) “benim bu eziyetimden asla kurtulmam yoktur (kurtulamam)”; ozġum (< oz- “kurtulmak” + -ġu-m) “(benim) kurtulmam”, ḳutrulġum (< ḳutrul- “kurtulmak” + -ġu-m) “kurtulmam”. Cümlede yeterlik işlevi, yoḳ turur “yoktur” yüklemleştiricinin katılımıyla üretilmiştir: ozġum ḳutrulġum yoḳ turur (benim) “kurtulmam yoktur (kurtulamam)”. savıŋın neŋ kirtgüngüm ermez (Paŋcatabtra-Frag. 39, 43) (Eraslan, 2012, s. 381) “(senin) sözünü (sözüne) asla (benim) inanmam değil(dir) (inanamam)”; kirtgünüm (< kirtgün- “inanmak” + -gü-m) “(benim) inanmam)”. Aynı şekilde burada da yeterlik, kirtgüngüm fiil isminin ermez “değil” ile yüklem yapılması yoluyla sağlanmıştır. Buna benzer yeterlik kuruluşları, Türkiye Türkçesinde de vardır. Söz gelişi, bu saate oraya gelmem söz konusu değil ~ bu saate oraya gelmem olmaz gibi cümlelerde fiil isimlerinin yüklemleştirilmesiyle aynı zamanda yeterlik sunulmuştur: … gelmem söz konusu değil ~ … gelmem olmaz “ben gelemem”. Yeterlik, -GUlUK ekli yüklemlerde de vardır: alġuluḳum ermez (U, III, 59, 4) (Eraslan, 2012, s. 385) “almam olmaz (alamam)”; alġuluḳum ermez (< al- “almak” + -ġuluḳ-(u)m + ermez “değil”) “almam olmaz, alamam”. teriŋde teriŋ yörügin ertiŋü alp teŋlegülük erür (BTT, I, A, 2, 78) (Eraslan, 2012, s. 385) “(onun) derinden derin anlamını, pek güç, denkleştirmek olur (anlamı pek güç denkleştirilebilir)”; teŋlegülük erür (< teŋle- “denkleştirmek” + -gülük + erür “olur, -dır”) “denkleştirmek olur (denkleştirilebilir)”. Hâl ekleri ve çekim edatları, -GU ~ -KU ekli fiil isimlerine tabiatıyla çeşitli işlevler katmıştır. Söz gelişi, yönelme hâli eki şu örnekte fiil ismine “amaç” işlevi yüklemiştir: bularnı ölürmegüke ödleyü ötünür men (U, IV, c, 118) (Eraslan, 2012, s. 380) “bunları öldürmemeye (öldürmemek için) öğüt vererek ricada bulunuyorum”; ölürmegüke (< ölürme- “öldürmemek” + -gü-ke) “öldürmemeye”. nomluġ etözüg tanuḳladım inç meŋilig bolḳu üçün (Bewusstseinslehre, 369, 7-8) (Eraslan, 2012, s. 380) “kanun vücudunu ispatladım huzurlu ve sevinçli olmak için”; bolḳu üçün (< bol- “olmak” + -ḳu üçün) “olmak için”. Fiil ismi işlevli -GU, şu örnekte -GUçI ekinde geçmektedir: ataŋ tutaŋ kitdi ayıġ saḳınġuçılar tezdi (TT, I, 140-141) (Eraslan, 2012, s. 380) “tehlike gitti, kötü düşünme işinin kılıcıları (kötü düşünenler) kaçtı”; saḳınġuçılar (< saḳın- “düşünmek” + -ġuçı + -lar) “düşünme işinin kılıcıları (düşünenler)”. -GUçI eki ile sıfat-fiil türünde kelimeler de yapılmıştır: teŋrim ḳoruŋ bu yigüçi yeklerde (M III 24, 10-11) (Eraslan, 2012, s. 380) “tanrım koruyun bu yiyici (yeme işinin kılıcısı, yiyen) şeytanlardan”; yigüçi (< yi- “yemek” + -güçi) “yeme işinin kılıcısı, yemeci olan, yiyen). buluŋ sayu sekiz sim küzedgüçi teŋrilerig… (TT V A, 63-64) (Eraslan, 2012, s. 380) “her taraf(ta) sekiz sınırı gözeten tanrıları…”; küzedgüçi (< küzed- “gözetmek” + -güçi) “gözetme işinin kılıcısı, gözetmeci olan, gözeten”. Bunlar, daha sonra yaygınlaşacak olan geniş-şimdiki zaman işlevli -GUçI”lı sıfat-fiillerin ilk örnekleridir. -GU ~ -KU fiil ismi eki, gereklilik kipliğini[2] bildirmede de kullanılmıştır. Bunlar, tarihî lehçelerde gereklilik kipliğinin -GU ~ -KU fiil ismi ekli ilk işaretleyicileridir. Üçüncü şahısta görülen gereklilik, hem -GU(lUK) eki hem de -GU(lUK) kergek “gerek” dizilişi ile sağlanmıştır. Yani, fiil + -GU(lUK) “fiil-mAK” veya fiil + -GU(lUK) + kergek “fiil-mAK gerek” dizilişi vardır. Şu iki örneğin yükleminde geçen ol unsuru, üçüncü şahsın bildiricisidir: kirligig kirsizig yinçge adırtlaġu ol (Xuanzang-Bogr. 465-466) (Eraslan, 2012, s. 351) “kirliyi kirsizi (temizi) ince (titizce) ayırmaktır (ayırmak gerek)”; adırtlaġu ol (< adırtla- “ayırmak” + -ġu ol) “ayırmaktır (ayırmak gerek, ayrılmalı)”. munta basa üç yavlaḳ yoldaḳılar burḫanlarḳa yükünç yükünkülük ol (BTT, II,154-156) (Eraslan, 2012, s. 351) “bundan sonra üç kötü yoldakiler için burkanlara hürmet etmektir (hürmet etmek gerek)”; yükünç yükünkülük ol (< yükünç yükün- “hürmet etmek” + -külük ol) “hürmet etmektir (hürmet etmek gerek, hürmet etmeli)”. bu iki törlüg edgülerke tükellig bolġu kergek (Suv. 23, 6-7) (Eraslan, 2012, s. 350) “bu iki türlü iyilere (iyiliklerle) donanmış olmak gerek (donanmış olmalı)”; tükellig bolġu kergek (< tükellig bol- “donanmış olmak” + -ġu kergek) “donanmış olmak gerek”. Eski Uygur Türkçesi metinlerinde -GU ~ -KU eki (ve bunun -lUK, -LUG, -sUz ile genişlemiş biçimleri), sıfat-fiillerde ise gelecek zaman işleviyle kullanılmıştır: ḳutġarġu tınlıġlarıġ taptuḳta koṭmadın ḳamuġını ḳutḳartıŋız (TT, III, 61-62) (Eraslan, 2012, s. 381) “kurtarılacak canlıları bulduğunuzda koymaksızın hepsini kurtardınız”; ḳutġarġu (< ḳutġar- “kurtarmak” + -ġu) “kurtar(ıl)acak”. bu künki künte ol tınlıġlar kelgülük ödünte kelmetiler (Suv. 19, 18-20) (Eraslan, 2012, s. 384) “bugünkü günde o canlılar gelecek(leri) zamanda gelmediler”; kelgülük (< kel- “gelmek” + -gülük) “gelecek”. ḳolulayu ülgüleyü bulġuluġsuz ḳuruġ bilge bilig, saŋa yükünür men (ETŞ, 15, 45) (Eraslan, 2012, s. 388) “düşünerek, hesaplayarak bulunmayacak safi hikmetli bilgi, sana hürmet ederim”; bulġuluġsuz (< bul- “bulmak” + -ġuluġsuz) “bulunmayacak”.

Şu hâlde, Orhon Türkçesinde ve örneklerin yaygınlaştığı Eski Uygur Türkçesinde -GU ~ -KU eki (ve onun -çI, -lUK, -lUG, -sUz ile genişlemiş biçimleri) için temelde iki işlevli kullanılış söz konusudur: i. “-mAK ~ -mA” işlevli fiil isimleri kurmak. ii. Gelecek zamanlı sıfat-fiiller kurmak. Tabii ekin özellikle fiil ismi işlevli kullanışları ile kalıplaşmış kelime, sıfat-fiil (-GUçI ekli), zarf-fiil (örneğin -GUKA ekli) ve yüklem ismi gibi türler teşkil edilmiştir. Ayrıca, yine fiil ismi işleviyle yüklemde kergek “gerek” kelimesinin de birlikteliğiyle az da olsa gereklilik kipliği sunulmuştur.

Karahanlı Türkçesinde -GU ~ -KU ekinde (ve onun genişlemiş biçimlerinde) yeni gelişmeler olmuştur. -GU ~ -KU ekinin fiil ismi işlevine örnek: biziŋ kelgümizni küḍezip yatur (KB, 4835) “bizim gelmemizi gözetiyor”; kelgümizni (< kel- “gelmek” + -gü-miz-ni) “gelmemizi”. Şu örnekte fiil ismi eki kalıplaşmıştır: ermegüke bulıt yük bolur (DLT, s. 71) “tembele bulut (bile) yük olur”; ermegüke (< erme- “olmamak” + -gü-ke) “olmamak(lık)a (tembele, erinene)”. -GU ~ -KU eki, sıfat-fiillerde gelecek zaman işleviyle devam ettirilmiştir: bu turġu yir ermes (DLT, s. 251) “bu, dur(ul)acak yer değil”; turġu yir (< tur- “durmak” + -ġu + yir “yer”) “dur(ul)acak yer”; anlarnıŋ ḳaytġu yeri ot (TİEM 52r/8) “onların dönecek yeri ateş(tir)”; ḳaytġu yeri (< ḳayt- “dönmek” -ġu yer “yer” + -i “yeri”) “(onların) dönecek yeri”. Karahanlı Türkçesinde -GU ~ -KU eki, gelecek zaman işleviyle fiil isimleri de kurmuştur: meniŋde kiḍin sen negü ḳılġuŋı / ayayın eşitgil uḳulmış teŋi (KB, 1277) “benden sonra sen(in) ne yapacağını / söyleyeyim işit anlayabildiği kadar”; ḳılġuŋı (< ḳıl- “kılmak, yapmak” + -ġu-ŋ-ı) “(senin) kılacağını, yapacağını”. -GU ~ -KU eki, gelecek zaman işleviyle sıfat-fiillerin yanında artık çekimli fiillerde de görülmektedir. Örnekler üçüncü şahıstadır, ayrıca bazılarında -sI iyelik eklidir. -GU ~ -KU ekli yüklemler genellikle turur “-DXr” veya ol “-DXr” ile kurulmuştur: tirig ölgü aḫır töşengü yirig (KB, 692) “diri (yaşayan), ölecek sonunda; (o) döşenecek yeri (yere)”; ölgü (< öl- “ölmek” + -gü) “ölecek”. ayġıl bütünlükin ol ölüm kim ḳaçar sizler andın ol ḳarışġu turur sizke (R 38/53b3) “de (söyle), bütünlükle (şüphesiz), o ölüm ki kaçar(sanız) sizler ondan o karşı karşıya gelecektir size (sizinle)”; ḳarışġu turur (< ḳarış- “karşı karşıya gelmek” + -ġu turur) “karşı karşıya gelecektir”. tėgme bir öz tatḳusı ol ölümni (TİEM 56r/4) (Güner, 2021, s. 466) “her bir kişi tadacaktır ölümü”; tatḳusı ol (< tat- “tatmak” + -ḳu-sı ol) “tadacaktır”. Şu örnekte -GU ekli gelecek zamanın olumsuzu, -sUz yokluk ekiyle sağlanmıştır: tumluġ yana kelgüsüz (DLT, s. 58) “soğuk yine gelmeyecek”; kelgüsüz (< kel- “gelmek” + -güsüz) “gelmeyecek”. Bu, Eski Uygur Türkçesinde -GULUKsUz ~ -GULUGsUz ~ -GUsUz gibi ekleri anımsatmaktadır. Olumsuzluk, -GU ~ -KU”lu eklerin olumsuz fiile getirilmesiyle değil, -sUz yokluk ekiyle bildirilmiştir. Bahsi geçen örneklere dikkat edildiğinde -mA- olumsuz ekli olanlarda kipin olmamazlığı, -sUz yokluk ekli olanlarda fiildeki kipin yokluğu bildirilmektedir. Söz gelişi Karahanlı Türkçesi için kelmegü yüklemi “gelmeyecek”, kelgüsüz yüklemi “gelecek(i) yok (gelmeyecek)” gibi.

Karahanlı Türkçesinde -GU ~ -KU kerek dizilişli ve -GU ~ -KU ekli gereklilik kipleri yaygınlaşmıştır. -GU ~ -KU kerek dizilişinde ek, fiil ismi işlevine sahiptir: -GU ~ -KU kerek “-mAK gerek”. Örnek: ayıtġu kerek söz kişi sözleşe (KB, 978) “söz söylemek gerek, kişi(nin) (insanın) konuşması (için)”; ayıtġu kerek (< ayıt- “söylemek” + -ġu kerek) “söylemek gerek”. Yalnızca -GU ~ -KU ekli gereklilik kipleri ise iki şekilde kurulmuş olmalıdır: Ercilasun’un (1984, s. 150) da kaydettiği üzere -GU ~ -KU kerek dizilişinden kısalmayla (-GU ~ -KU kerek “-mAK gerek” > -GU ~ -KU “-mAK gerek”). Dil tarihi ve biçim bilgisi verileri bu gelişmeyi desteklemektedir. ii. -GU ~ -KU ekinin gelecek zaman işlevli kullanımları yoluyla. -GU ~ -KU eki, Eski Türkçe dönemi metinlerinde önce sıfat-fiillerde daha sonra aynı zamanda çekimli fiillerde gelecek zaman işleviyle görülmektedir. Zira gelecek zaman içerikli ekler, daha ortaya çıkmamış olaylara yönelik olmasından dolayı konuşura gelecek zaman yanında ayrıca gereklilik, olasılık, niyet etme, planlama, kurgulama vb. kiplik anlamları bildirme imkânı sağlamaktadır. Dolayısıyla -GU ekinin ele alındığı çalışmalardaki ayrıntılar aslında bu odakta toplanmaktadır. Nitekim Gabain”in (1988, s. 83) “mecburiyet”, Mansuroğlu”nun (1953) “gereklilik, istek, gelecek zaman, vd.”, Türk”ün (1995) “gelecek zaman, gereklik, vd.” gibi tespitleri, aslında ekin gelecek zaman temelli işlevine dayanmaktadır. Sonuç itibarıyla -GU ~ -KU ekli gereklilik kipliği, gelecek zamanlı kullanımlardan da gelişmiş olabilir. Hem, metin ya da incelemelere yansıyan aktarmaların bazılarında -GU ekli gereklilik kipliği ve gelecek zaman eş değer durumdadır. Örneğin Kutadgu Bilig”deki küyer ot teg ol bu kereksiz sözüŋ / aġızdın çıḳarmaġu küygey özüŋ (KB, 2687) beyitinde -GU ekli söz, Arat”ın (1959, s. 199) aktarmasında “lüzumsuz söz ateş gibidir / onu ağzından çıkarmamalısın, sonra kendin yanarsın” şeklinde gereklilik kipliğinde aktarılmıştır. -GU ekli sözün geçtiği bu beyit, “yanan ateş gibidir (senin) bu gereksiz sözün / (bu gereksiz sözü) (sen) ağızdan çıkarmayacaksın, (yoksa) (sen) kendin yanacaksın” şeklinde aktarılmaya da pekâlâ izin vermektedir. Ya da iki yolun da (-GU ~ -KU kerek dizilişinden kısalma veya -GU ~ -KU gelecek zaman eki yolu) gerekliliğe izin vermesi zihinde denkleşmiş olmalıdır. -GU ~ -KU ekli gereklilik kiplerine başka örnekler: biligsizni artuḳ yaḳın tutmaġu (KB, 4450) “bilgisizi fazla yakın tutmamak gerek (tutmamalı)”; tutmaġu (< tutma- “tutmamak” + -ġu) “tutmamak gerek (tutmamalı) (tutmayacaksın)”. munıŋ baġı mundaġ bilingü munı (KB, 727) “bunun bağı böyle(dir) (ve) bilmelidir bunu”; bilingü (< bilin- “bilinmek” + -gü) “bilinmelidir (bilinecek)”. Bununla beraber Karahanlı Türkçesinde -GULUK eki, Kâşgarlı Mahmut”un kaydına göre “hakkı olan işi yapan faili” bildirmek için kullanılmıştır ve Oğuz ile Kıpçak dışı Türklerin diline özgüdür: ol ewke barguluk erdi (DLT, s. 9) “o eve gitmek var idi (gitmek (onun) hakkı idi); (onun eve gitme hakkı vardı, o eve gitmeliydi)”. -GULUK eki, bu örneklerde fiil ismi işleviyle kullanılmıştır: -GULUK “-mAKlIK”.

Karahanlı Türkçesinde -GUçI ~ -KUçI ekinin sıfat-fiil kurduğu örnekler vardır. Bunlar, geniş-şimdiki zaman işlevlidir: bu iş ḳılġuçı er ḳılur öz işi (KB, 1938) “bu işi kılan (yapan) er (kişi) kılar (yapar) kendi işi(ni)”; ḳılġuçı (< ḳıl- “kılmak, yapmak” + -ġuçı) “yapıcı, yapmacı, yapan”. kişig tepsegüçi soŋı iglemek (KB, 4255) “kişiyi kıskanan(ın) sonu hastalanmak(tır)”; tepsegüçi (< tepse- “kıskanmak” + -güçi) “kıskanma işinin kılıcısı, kıskanan)”. Ayrıca -GUçI ~ -KUçI eki, Karahanlı Türkçesinde sınırlı örneklerde gelecek zaman[3] kipi kurmuştur: aydı bütünlükün taŋrı sınaġuçı ol silerni bir arıḳ birle (TİEM 31v/1) (Güner, 2021, s. 466) “söyledi bütünlükle (şüphesiz) tanrı, sınayacaktır sizi bir ırmak ile”; sınaġuçı ol (< sına- “sınamak” -ġuçı ol) “sınama işinin kılıcısıdır, sınamacıdır (sınayacaktır)”. toldurġuçı turur siler andın ḳarınlar (TİEM 395v/7) (Güner, 2021, s. 466) “dolduracaksınız ondan karınlar(ınızı)”; toldurġuçı turur siler (< toldur- “doldurmak” + -ġuçı turur siler) “doldurma işinin kılıcısısınız (dolduracaksınız).

Harezm Türkçesinde -GU eki, gelecek zaman kipi için her şahısta kullanılmıştır. Kip, -GU (~ -GA) + iyelik eki (turur) dizilişindedir: yaratılmış sen avval āḫır ölgüŋ (HŞ 114 v: 4) (Eckmann, 2003b, s. 30) “yaratılmışsın, evvel ahir öleceksin”; ölgüŋ (< öl- “ölmek” + gü-ŋ) “öleceksin”. bularnı tört ülüş ḳılġum turur (Rab 10v: 1-2) (Eckmann, 2003b, s. 30) “bunları dört parça yapacağım”; ḳılġum turur (< ḳıl- “yapmak” + -ġu-m turur) “yapacağım(dır)”. Kipin olumsuzunda -GU + iyelik eki yoḳ dizilişi kullanılmıştır: ḳıyāmat bolmaġunça özge kelgüŋ yok (Rab 215 r: 9) (Eckmann, 2003b, s. 30) “kıyamet olmadan geleceğin yok (gelmeyeceksin)”; kelgüŋ yok (< kel- “gelmek” + -gü-ŋ yoḳ) “geleceğin yok (gelmeyeceksin)”. -GU eki, sıfat-fiillerde gelecek zaman işlevlidir: ḥaḳ… kelgü yazuḳlarıŋıznı yarlıḳap turur (NF 314: 15) (Eckmann, 2003b, s. 21) “hak… gelecek günahlarınızı affedecektir”; kelgü yazuḳlarıŋız (< kel- “gelmek” + -gü yazuḳ-lar-(ı)ŋız “günahlarınız”) “gelecek günahlarınız”. Fiil isimlerinde de gelecek zaman işlevli kullanılmıştır: ne ḳılġusını bilmes boldı (NF 281: 10) (Eckmann, 2003b, s. 21) “ne yapacağını bilmez oldu”; ḳılġusını (< ḳıl- “yapmak” + -ġu-sı-n-ı) “yapacağını”. Ayrıca Harezm Türkçesinde -GU kerek dizilişli gereklilik kipinin örnekleri vardır. Tabii -GU eki burada “-mAK”lı fiil ismi işlevindedir: ne teg kerek bilgü müʾmin işini (MM 4: 15) (Eckmann, 2003b, s. 21) “nasıl bilme(si) gerek mümin işini”; bilgü kerek (< bil- “bilmek” kerek) “bilmek gerek (bilmeli)”. Eski Türkçede geçen -GUçI”lı kılıcı isimleri ile daha az olmak üzere -GUlUK ve -GUsUz ekli sıfat-fiiller de yer almıştır: ʿalam tutġuçı (NF 139: 8) “bayrak tutan”, yigülük neerse (Rab 138 v: 4) “yenecek şey” gibi. Özetle Harezm Türkçesinde -GU ekinin gelecek zaman işlevi (sıfat-fiil, fiil ismi ve çekimli fiilde) sürdürülmüş ama “-mAK” işlevli kullanılışı sınırlanmıştır. Buna bağlı olarak -GU eki, gereklilik kipinde de azalmıştır.

Çağatay Türkçesinde -GU ~ -KU eki, fiilimsilerde ve çekimli fiillerde yer almıştır. Fiilimsilerde Harezm Türkçesine göre azalmış ve gelecek zaman işlevli fiil ismi kurmuştur: özüŋ öz sırrıŋ asray almaġuŋnı bilür sėn (Mahb. 196: 20) (Eckmann, 2003a, s. 100) “sen kendin, kendi sırrını gizlemeyeceğini bilirsin”; asray almaġuŋnı (< asra- “gizlemek” + -y + al- “yeterlik fiili” + -ma-ġu-ŋ-nı) “sırrını gizlemeyeceğini”. nė yėrge barġusın bilmes (Sek. Div. 86: 9) (Eckmann, 2003a, s. 100) “nereye gideceğini bilmez”; barġusın (< bar- “varmak” + -ġu-sı-n) “varacağını”. -GU ~ -KU”- nun -çA eşitlik eki ve -dėk çekim edatı ile genişlemiş biçimleri yaygındır. Bunlar tabii genellikle zarf-fiiller yapmıştır: taʾrīf ḳılġuça (Mec. 50a: 10) (Eckmann, 2003a, s. 101) “tarif edilecek kadar”, köŋül tilegüdėk (B 221: 1) (Eckmann, 2003a, s. 101) “gönlün dilediği kadar”. -GUçI”lı kılıcı isimleri, Harezm Türkçesinde olduğu gibi isim ve sıfat olarak yaygındır. Ancak -GUlUK ve -GUsIz ekli sıfat-fiiller artık sınırlı örneklerde geçmiştir: iḥtiyāc bolġuluḳ iş (B 290b: 14) (Eckmann, 2003a, s. 101) “ihtiyaç olacak (duyulacak) iş”; iḥtiyāc bolġuluḳ (< iḥtiyāc bol- “ihtiyaç olmak” + -ġuluḳ) “ihtiyaç olacak”; aġızġa sıḳḳusız, ḳorḳḳudėk vāḳiʾā (BD 393: 13) (Eckmann, 2003a, s. 101) “ağza sığmayacak (alınmayacak), korkulacak vaka”; sıḳḳusız (< sıḳ- “sığmak” + -ḳusız) “sığmayacak”. Gelecek zaman kipinde ise -GU ~ -KU, yaygındır. Olumlu ve olumsuz kipin kuruluşu, Harezm Türkçesinin devamı niteliğindedir: -GU + iyelik eki (dur(ur) (~ yoḳ(tur). -GU ~ -KU eki, “-mAK” işlevli fiil ismiyle Çağatay Türkçesinde de sınırlandığı için gereklilik kipi nadir örneklerde geçmiştir. Gereklilik, tanıklanan birkaç örnekte kerek “gerek” kelimesi kullanılmadan yalnızca -GU”lu fiil ismiyle bildirilmiştir: tiler vaslıŋnı lutfī, ḳıl icābet, ki ayturlar, tilegenni tülegü (L Div. 158, 1-2) (Eckmann, 2003a, s. 127) “diler vaslını (sana kavuşmayı) Lütfi, (bu isteğe) icabet et, ki derler, isteyeni istemek gerek”; tülegü (< tile- “istemek” + -gü) “istemek (kerek)”.

Tarihî Kıpçak Türkçesinin alanlarında -GU ekiyle ilgili gelişmeler şöyledir: Codex Cumanicus”ta gelecek zaman işlevli -GU eki, fiilimsilerde ve çekimli fiillerde yer almamıştır. Fiilimsilerde yalnızca, kılıcı isimleri ve sıfat-fiil yapan -GUçI vardır: öç alġuçı (Argunşah - Güner, 2015, s. 283) “öç alan”, tirgizgiçi (Argunşah - Güner, 2015, s. 307) “dirilten”. -GU ekli fiil ismiyle kurulan gereklilik kipi bulunmamaktadır. Ermeni Harfli Kıpçak Türkçesi metinlerinde de gelişmeler benzerdir. -GU eki, gelecek zaman işleviyle fiilimsilerde ve çekimli fiillerde geçmemiştir. Yalnızca -(G) UçI ekli, kılıcı isimleri ve sıfat-fiiller yer almaktadır. -GU ekli fiil isminin olduğu gereklilik kipi ise kullanılmamıştır (Güvenç, 2014, s. 356, 432, 540-545). Memlûk Türkçesinde -GU eki, gelecek zaman işleviyle çekimli fiillerde kullanılmamış; sıfat-fiillerde ise ancak birkaç örnekle Kısâs-ı Enbiyâ ve İrşâdü”l-Mülûk”ta yer almıştır: … olturġu yirler … (İM 418b) (Muhammed, 2021, s. 273) “… otur(ul)acak yerler …”; bu, at baġlaġu yir (KE 2a) (Muhammed, 2021, s. 273) “bu, at bağlayacak yer”. -GU ekli fiil ismiyle oluşturulan gereklilik kipi geçmemektedir.

Öte yandan Harezm ve Çağatay Türkçelerinde -GU (~ kerek) ekli / dizilişli gereklilik kipi sınırlanırken -mAK kerek dizilişi yaygınlaşmıştır. -mAK kerek dizilişi, gereklilik kipi için Kıpçak Türkçesi metinlerinde de kullanılmıştır. Tarihî Oğuz lehçeleri (Eski Oğuz ile onu izleyen Osmanlı ve Azerbaycan Türkçesi) için zaten baştan beri -mAK kerek dizilişi[4] karakteristik olmuştur (KTLG-I, s. 553-557). Bu arada Harezm Türkçesinde gereklilik kipi ile diğer fiil isimli kullanılışlarda -GU(lUK) yerine, -mAK(lIK) eki artmıştır: yıġlamaḳlarını (NF 107: 17) (Eckmann, 2003a, s. 21) “ağlamalarını”, kelmeklikde (HŞ 8r: 2) (Eckmann, 2003a, s. 21) “gelmekte”. Gereklilik kipinde bugünkü lehçelerde de yine fiil + fiil ismi eki + kerek (ve eş değer diğer kelimeler) tipli dizilişler görülmektedir. Dizilişler, fiil ismi eklerinin değişmesiyle şekillenmiştir: Türkiye Türkçesinde -mA ~ -mAK, Karluk grubu lehçeleri (Özbek, Yeni Uygur) ile Kırgız Türkçesinde -(I)ş, Kıpçak lehçelerinde -(X)w gibi. Bunlar, bahsi geçen lehçelerin karakteristik fiil ismi (“-mA ~ -mAK” işlevli) ekleridir.

-GU”lu Eklerin Gelişme Sürecinde Halaç Türkçesinin Yeri

Tarihî lehçeler ile onları izleyen bugünkü lehçelerde -GU, hem bu biçiminde hem de çeşitli eklerle genişlemiş biçimlerinde iki temel işlevle kullanılmıştır: Gelecek zaman ve fiil ismi işlevi. Gelecek zaman işleviyle ilk örnekler, sıfat-fiillerde olmak üzere Eski Uygur Türkçesinde görülmektedir: -GU, -GUlUK, -GULUG(sUz) ekleri ile. Karahanlı Türkçesinde -GU ekinin gelecek zaman işlevli sıfat-fiilleri yaygındır. -GU eki, gelecek zaman işlevli fiil ismi de oluşturmuştur. Karahanlı Türkçesinde -GU eki ayrıca gelecek zaman işleviyle çekimli fiillerde (üçüncü şahıslarda) kullanılmıştır. Harezm Türkçesinde fiilimsilerde ve bütün şahıslarla çekimli fiillerde -GU eki yaygındır. -GU eki, gelecek zaman işleviyle Çağatay Türkçesinde de yer almış ancak fiilimsilerde nispeten azalmış ve fiil ismi işleviyle kullanılmıştır. Kıpçak Türkçesi alanlarında ise -GU eki, gelecek zaman işleviyle çok nadirdir, sadece Memlûk Türkçesinin bazı metinlerinde birkaç örnekle geçmiştir. Eski Oğuz, Klasik Osmanlı ve Klasik Azerbaycan Türkçeleriyle temsil edilen tarihî Oğuz lehçelerinde ise gelecek zaman işlevli -GU eki yoktur. Bugün ise -GU ekli gelecek zaman kipi, -GU + iyelik eki (-dUr) biçiminde Çağatay Türkçesinden gelişen Yeni Uygur ve Özbek Türkçelerinde bulunmaktadır ancak sınırlı olarak edebî eserlerdedir. Ayrıca, yaygın olmamak suretiyle Yeni Uygur Türkçesinde -GXdAK ~ -KXdAK (< -GU teg), Tuva Türkçesinde -GX deg, Hakas Türkçesinde -GAdAG biçimlerinde gelecek zaman kipleri vardır (KTLG-I, s. 451, 441). Yeni Uygur ve Özbek Türkçelerinde -GU ekli gelecek zaman ekinin varlığı, Harezm ve Çağatay Türkçesine bağlıdır. Tuva ve Hakas Türkçelerinde kipin unsurlarından biri olan -GU sıfat-fiil ekinin bulunması, bu lehçelerin Kıpçak grubu lehçeleriyle (özellikle de Kırgız Türkçesi) etkileşimlerine bağlanabilir[5] . Gelecek zaman işlevli -GU eki, ayrıca Karluk grubu (Özbek ve Yeni Uygur) ile kimi Kıpçak grubu lehçelerinde (Başkurt, Nogay, Kırgız, Karakalpak, Kazak) -GU + iyelik eki kel- ~ bar dizilişinde istek kipi olarak gelişmiştir (KTLG-I, s. 611). Bu, Türkiye Türkçesinin -AsI + iyelik eki var dizilişinin eş değeridir. Demek ki Genel Türkçede[6] (bazı lehçelerde) -GU eki, çekimli veya çekimsiz fiillerde gelecek zaman işleviyle yaygındır.

-GU ekli fiil ismi, Orhon yazıtlarında yer almıştır. Eski Uygur Türkçesinde de -GU ekinin fiil ismi işlevi yaygındır. -GU fiil ismi eki ile ilk gereklilik kipi örnekleri, Eski Uygur Türkçesindedir: -GU(lUK) ol veya -GU(lUK) + kergek dizilişlerinde. Karahanlı Türkçesinde -GU ekli fiil isimleri vardır. -GU ~ -KU kerek dizilişli ve -GU ~ -KU ekli gereklilik kipleri de bulunmaktadır. Harezm Türkçesinde ise -GU fiil ismi eki ve -GU kerek dizilişinden oluşan gereklilik kipleri sınırlıdır. Her iki gereklilik kipi, Çağatay Türkçesinde de sayılı örneklerde geçmiştir. Tarihî Kıpçak Türkçesi alanlarında -GU eki, fiil ismi işleviyle kullanılmamıştır. -GU fiil ismi ekli ve -GU ~ -KU kerek dizilişli gereklilik kipleri, daha Harezm Türkçesinde sınırlandığı için; Kıpçak ve Oğuz Türkçelerinde de yer almadığı için bu alanlardan doğan lehçelerde gelişmemiştir. Halaç Türkçesinde -GU eki, fiil ismi işleviyle kullanılmaktadır. Fiil ismi işlevi, çekimsiz fiillerde -GU ve -GUçA eklerinde bulunmaktadır. -GU ve -GUçA eklerinin kullanılış özellikleri ve işlevleri, Eski Uygur ve Karahanlı Türkçelerindeki örneklerle paralellik taşımaktadır. Diğer taraftan Yeni Uygur Türkçesinin kimi eklerinde -GU fiil ismi eki bulunmaktadır. Yeni Uygur Türkçesinde -GIlI ~ -KIlI (< -GU + -lI) ve -GIçA ~ -KIçA (< -GU + -çA) zarf-fiil ekleri ile -GUçi (< -GU + -çi) kılıcı ismi ekinde (Öztürk, 2020, s. 50, 113) -GU, fiil ismi işlevindedir. Halaç Türkçesi, -GU fiil ismi ekinin varlığı bakımından Yeni Uygur Türkçesiyle benzerlik taşımaktadır. Bu, her iki lehçeyi en azından Eski Türkçe katmanında birleştirmektedir. -GU fiil ismi eki, karakteristik olmamak suretiyle Kıpçak grubunun bazı lehçelerinde -GUçA (ve değişkeleri) zarf-fiil ekinde kalmıştır. Örneğin Nogay Türkçesinde -GIşAy (< -GU + çA) ekinde: ketkişey (Ergönenç Akbaba, 2007, s. 662) (< ket- “gitmek” + -ki-şey) “gitmesine kadar”.

-GUçI ekli kılıcı isimleri, tarihî lehçelerde isim ve sıfat olarak yaygın olmuştur. Ekle ilgili bazı ses ve biçim bilgisi temelli değişiklikler ise bugünkü lehçelerde olmuştur. -GUçI kılıcı ismi bugün Halaç Türkçesi (az örnekle) ile Yeni Uygur Türkçesinde korunmuştur. Oğuz grubu lehçelerinde ise ek başındaki /G/”nın düşmesiyle -(y)XCX biçimine dönüşmüştür. Kıpçak grubu lehçeleri ile Özbek Türkçesinde ise farklı gelişmeler olmuş ve -(U)wçI eki yerleşmiştir (Schönig, 2013, s. 251). Yani, kökeni bir başka eke dayanan -(U)w (< -(I)G) fiil ismi eki gelişmiştir. Dolayısıyla Kıpçak grubu lehçeleri ile Özbek Türkçesinde -(U)wçI kılıcı ismi eki vardır. Burada Özbek Türkçesi, Karluk grubundan ayrılıp Kıpçak grubu özelliğini benimsemiştir. Bu, Özbek Türkçesinde dikkati çeken Kıpçakça etkilerinden biridir.

Öte yandan kılıcı ismi eki olarak Kuzey-Doğu grubu lehçelerinde gelişmiş bulunan başka bir tip daha vardır: -(A)AççI eki. Örnekler: Altay Türkçesinde -(A)AçI ~ -(O)OçI eki ile köçüreeçi (Güner Dilek, 2007, s. 1022) “çevirici, çevirmeci (çevirmen)” (< köçür- “çevirmek” + -eeçi); ḳonooçı (Güner Dilek, 2007, s. 1022) “konucu, konmacı (konan, geleneksel)” (< kon- “konmak” + -ooçı < -aaçı). Hakas Türkçesinde -(A)AçI ~ -(A)AçǏ eki ile ibı̌reeçi (Arıkoğlu, 2007, s. 1096) “çevirmeci (çevreci)” (< ibı̌r- < ebir- “çevirmek” + -eeçi), ılğaaçı (Arıkoğlu, 2007, s. 1096) “ağlamacı, ağlayıcı” (< ılğa- < yıġla- “ağlamak” + -açı). Yakut Türkçesinde -(A)ççX ~ -(O)ççX eki ile bileeçi (Kirişçioğlu, 2007, s. 1247) “bilici, bilmeci (bilen, bilgili) (< bil- “bilmek” + -eeçi), iheeçi (Kirişçioğlu, 2007, s. 1247) “içmeci, içici (içen, ayyaş)” (< ih- < is- < iç- “içmek” + -eeçi). -(A)AççI kılıcı ismi eki, Çağdaş Moğolcada yer alan kılıcı ismi ekiyle birleşmektedir. Çağdaş Moğolcanın kılıcı ismi eki ise -AAç ~ -OOç”tur: biçeeç (Ersoy 2021: 59) “yazmacı, yazıcı (kâtip)” (< biçi- “yazmak” + -eç), manaaç (Ersoy 2021: 59) “izlemeci, izleyici (nöbetçi)” (< mana- “izlemek” + -aç). -AAç ~ -OOç (< Klasik Moğolca -ġAçi) eki, Türkçe -GUçI ekine gitmektedir (Schönig 2013: 238). Moğolca, Kuzey-Doğu grubu lehçeleri için ilişki dillerinin başında geldiği için bu beklenen bir ortaklıktır.

-GUlUK eki, Orhon yazıtlarında fiil ismi teşkil etmiştir. Eski Uygur Türkçesinde ek, yine fiil ismi işleviyle yer almıştır. Bununla beraber hem -GUlUK eki hem de -GUlUK kerek “gerek” dizilişi, gereklilik kipliği için kullanılmıştır. -GUlUK eki, Eski Uygur Türkçesinde ayrıca gelecek zaman işlevinde sıfat-fiiller teşkil etmiştir. Karahanlı Türkçesinde -GUlUK ekli fiil isimleri bulunmaktadır. Harezm ve Çağatay Türkçelerinde ise -GUlUK eki, sadece birkaç örnekle gelecek zamanlı sıfat-fiillerde tanıklanmıştır. Tarihî süreçte ortak işlev ve kuruluşlarda yer almış olan -GU ve -GUlUK ekleri, yaygınlık durumlarıyla dikkati çekmektedir. Bu bağlamda geç dönemlere doğru -GU eki işlevselleşmiş ve yaygınlaşmış ama -GUlUK eki seyrekleşmiştir. -GUlUK eki, erken dönemlerde işlevsel ve yaygındır. Halaç Türkçesinde fiilimsilerde ve çekimli fiillerde -GUlUK ekli kullanılışlar, daha çok Eski Uygur Türkçesindeki örneklerle denkleşmektedir (krş. Halaç Türkçesi üçgülük sūv (Doerfer, 1988, s. 142) “içilecek su” = Eski Uygur Türkçesi … alp bulġuluḳ üç erdini … (ETŞ 14 A, 3-4) (Eraslan, 1980, s. 96) “… güç bulunacak üç cevher …”. Bu yönden -GUlUK eki, 13. yy.dan sonraki Genel Türkçe özelliği değil, kıyı dili[7] özelliği olarak durmaktadır. Bununla beraber kıyı dilleri arasında -GUlUK eki, çekimli ve çekimsiz fiillerde Halaç Türkçesinde devam ettirilmektedir.

Halaç Türkçesinin -GU”lu Ekleri: Biçim Bilgisi Özellikleri ve İşlevleri

Halaç Türkçesinde çeşitli işlevlerle kullanılmakta olan -GU, -GUçA, -GUçI, -GULUK ekleri vardır.

-GU Fiil İsmi Eki

Fiil ismi eki -GU, Halaç Türkçesinin bazı kelimelerinde kalıplaşmıştır: vīėrgi[8] (Doerfer, 1988, s. 125) “verme(k)lik (vergi)” (< vīėr- “vermek” + -gi). Bu tür örneklerin haricinde Halaç Türkçesi -GU ekini, kalıplaşmış bir söz kalıbındaki dizilişte korumuştur: Fiil + -GU + iyelik eki + olmata “olmasın”. -GU eki, bu dizilişte fiil ismi işlevindedir. Aşağıda Doerfer tarafından kaydedilmiş olan örnekler metinlerde geçmemiş, belli ki konuşurlardan alınmıştır. Dizilişte -GU fiil ismi eki, -mA- ekli olumsuz fiillere getirilmemiştir. -GU ekli fiil isminden sonra olumsuz ifadeli olmata “olmasın” sözü kullanılmıştır. Bu, -sUz yokluk ekli olmak suretiyle Eski Uygur Türkçesinde yer alan kullanılışları anımsatmaktadır (krş. bulġuluġsuz ḳuruġ bilge “bulunmayacak safi hikmetli bilgi” vb.). Halaç Türkçesi için verilen örnekler, ikinci ve üçüncü şahıslardadır. Bu dizilişle “olayın gerçekleşmemesini dileme” gibi ifadeler bildirilmiştir. Örnekler (bk. 1, 2, 3, 4 ve 5 numara):

(1)

yuorġuy olmata (Doerfer, 1988, s. 125),

“(senin) oturman olmasın (sen otur(a)mayasın)”,

(< yuor- “oturmak” + -ġu-y + ol-ma-ta “olmasın”).

(2)

tirgüy olmata (Doerfer, 1988, s. 125),

“(senin) kalkman olmasın (sen kalk(a)mayasın)”

(< tir- (< tur-) “kalkmak” + -gü-y + ol-ma-ta “olmasın”).

(3)

varġusi olmata (Doerfer, 1988, s. 125),

“(onun) gitmesi olmasın (o git(e)meye)”,

(< var- “gitmek” + -ġu-si + ol-ma-ta “olmasın”).

(4)

içgīz olmata (Doerfer, 1988, s. 125),

“(sizin) içmeniz olmasın (siz iç(e)meyesiniz)”,

(< iç- “içmek” + -gīz (< -gü-z < -gü-yiz < -gü-ŋiz) + ol-ma-ta “olmasın”).

(5)

yatġilari olmata (Doerfer, 1988, s. 125),

“(onların) yatması olmasın (onlar yat(a)maya)”,

(< yat- “yatmak” + -ġi-lar-i + ol-ma-ta “olmasın”).

-GUçA Zarf-Fiil Eki

-GUçA, -GU fiil ismi eki ve -çA unsurundan oluşmaktadır. Doerfer, -GUçA ekinin Halaç Türkçesinde yalnızca Harrab ağzında geçtiğini kaydetmiştir (1988, s. 125). Örnekler ekteki -çA unsurunun iki ayrı kaynağa dayandığına işaret etmektedir: i. -GUçA (< -GU fiil ismi eki + -çA bulunma hâli eki (bk. 6 numara). ii. -GUçA (< -GU fiil ismi eki + -çA sınırlama eki (edatı) (bk. 7, 8 numara). -çA, birinci grupta olduğu üzere Halaç Türkçesinde bulunma hâli için kullanılan ektir (örneğin tilimçe “dilimde”). Bir başka deyişle bahsi geçen -GUçA eki, Genel Türkçenin -(G)AndA ve -DUKDA zarf-fiil eklerinin eş değeridir (krş. Özbek Türkçesinde kelganda “geldiğinde”, Türkmen Türkçesi gelende “geldiğinde”, Türkiye Türkçesinde geldiğinde vb.). Halaç Türkçesinde eşitlik hâli için Genel Türkçedeki -çA eki değil, vara (< Far. vār) edatı kullanılmaktadır. Tabii, Halaç Türkçesinde bulunma hâli eki -çA ile, -GUçA ekinde sınırlama işlevi bildiren -çA, köken bilgisinde birleşebilirler[9]. Burada -çA unsurunun birincisinde bulunma, ikincisinde sınırlama işlevli olarak yer aldığı vurgulanmaktadır. Halaç Türkçesinde -GUçA zarf-fiil ekinin örnekleri:

(6)

tå ̄ uōra iėrgiçe tå ̄ çå ̄ ştta soy olmişerti (Doerfer - Tezcan, 1994, s. 258),

“oraya vardığında öğleden sonra olmuştu”,

(< iėr- “ulaşmak, varmak” + -giçe).

(7)

tå ̄ bå ̄ ba nene h̠abar olġuça tå ̄ oġul hėler (Doerfer - Tezcan, 1994, s. 267),

“anne baba(nın) haberi oluncaya kadar oğul ölür”,

(< h̠abar ol- “haber(i) olmak” + -ġuça).

(8)

bo hizüm u hunduvānalarda todġuça tå ̄ yė̄pigem (Doerfer - Tezcan, 1994, s. 229),

“bu üzüm ve kavunlardan doyuncaya kadar yiyeyim”,

(< tod- “doymak” + -ġuça).

-GUçA”da -GU fiil ismi ekinin varlığını doğrulayan bir tanık daha vardır: -mAçA (< -mA fiil ismi eki + -çA bulunma hâli eki). -mAçA eki, -GUçA eki gibi Genel Türkçenin lehçelerinde yer alan -(G)AndA ve -DUKDA eklerinin eş değeridir. Halaç Türkçesinde -mAçA zarf-fiil ekine örnekler (bk. 9, 10 numara):

(9)

ġōnçi kelmeçe vėrim ėydisya (Doerfer - Tezcan, 1994, s. 130),

“çoban geldiğinde (koyunları) vereyim sahibine”,

(< kel- “gelmek” + -meçe).

(10)

varmaça ġulå ̄ mlar bī boşġāb tūola talå ̄ ullarġa vė̄rrertiler (Doerfer - Tezcan, 1994, s. 282),

“(onlar) vardıklarında hizmetçiler onlara altın dolu tabak verdiler”,

(< var- “varmak” + -maça).

Aşağıdaki örnekte ise -mAçA ekiyle zarf-fiil kurulmamış; -mA ekli fiil ismi, -çA eki ile bulunma hâlinde kullanılmıştır:

(11)

seīd … ders hoḳumaça ve hat ōnatmaça ereki lālalarīda ilger vurur (Doerfer - Tezcan, 1994, s. 267),

“Sait … ders okumada ve at yetiştirmede diğer kardeşlerinden ileride görünür”,

(< hoḳu- “okumak” + -maça),

(< hat ōnat- “at oynatmak (yetiştirmek)” + -maça).

-GUçI Kılıcı İsmi

-GU fiil ismi eki ile -çI isimden isim yapma ekine dayanmaktadır. Halaç Türkçesinde -GUçI kılıcı ismi eki, Doerfer”in dil bilgisinde yalnızca bir örnekle tanıklanmıştır: yūġuçı (Doerfer, 1988, s. 142) “yıkamacı (yıkayıcı)” (< yū- “yıkamak” + -ġuçı). Daha sonra Halaç Türkçesinin konu olduğu metinlerde ve incelemelerde -GUçI kılıcı isminin yer aldığı kelime tespit edilememiştir (bk. Ferahanî, 2012; Gökdağ, 2012; Cemrasi, 2014; Güzel, 2021; Dolati, 2022; vd.).

-GUlUK Sıfat-Fiil ve Gelecek Zaman ~ Gereklilik Eki

Halaç Türkçesinde -GUlUK eki, -GU gelecek zaman eki ve -lUK isimden isim yapma ekinden oluşmaktadır. Genellikle çekimsiz ve çekimli fiillerde gelecek zaman işleviyle kullanılmaktadır (bk. Doerfer, 1988, s. 141; Cemrasi, 2014, s. 30). Çekimsiz fiillerde gelecek zamanlı sıfat-fiil (bk. 19, 20 numara), çekimli fiillerde gelecek zaman veya gereklilik kipini karşılamaktadır (bk. numara 12, 13, 14, 15 numara ile gelecek zaman; 16, 17, 18 numara ile gereklilik kipi). Gelecek zamanlı kipte zamir kökenli şahıs ekleri (-Am ~ -Um, -Ayn ~ -Uyn, -Ø ~ -Ar, -AK ~ -UK ~ -mIz, -Ayniz ~ -Uyniz ~ īz, -Allar) kullanılmaktadır. Aslında -GUlUK eki, çekimli fiillerde de fiilimsi özelliğiyle kullanılmaktadır. Bu, kiplerin olumsuz kuruluşlarından anlaşılmaktadır. Olumsuz gelecek ya da gereklilik kipi, -mA- ekli olumsuz fiillerle değil, daġ “değil” edatıyla kurulmaktadır: fiil + -GUlUK + daġ-şahıs eki (bk. 15, 17, 18 numara). Halaç Türkçesinin gereklilik kipi, Eski Uygur ve Karahanlı Türkçelerinde yer alan fiil ismi temelli -GUlUK kerek ~ -GUlUK diziliş ve ekine dayanmamaktadır. Halaç Türkçesinde gereklilik, gelecek zaman işlevli -GUlUK ekiyle birlikte üretilmektedir. Başka bir anlatımla -GUlUK ekinde gelecek zaman > gereklilik kipliği gelişmesi söz konusudur.

(12)

yova, hazırlanup, sėbi ḳoşunumla sene mėhman kelgilikem (Cemrasi, 2015, s. 11),

“git, hazırlan, yarın ordumla sana misafir geleceğim”,

(< kel- “gelmek” + -gilik-em).

(13)

ayıdça baluḳḳa varḳuluḳam (Cemrasi, 2014, s. 54),

“bayramda köye gideceğim”,

(< var- “gitmek” + -ḳuluḳ-am).

(14)

ve ö kün kelin ke bå ̄ bası ve nenesi cehå ̄ z her ne viėrgülüker kelitür viėrür (Doerfer - Tezcan, 1994, s. 219),

“ve o gün gelin ki (onun) babası ve annesi çeyiz (olarak) her ne verilecek(se) getirir verir”,

(< viėr- “vermek” + -gülük-er).

(15)

men taḳi då ̄ nuşġuluḳumu då ̄ nuşdum man taḳi bī zōdi hāyġuluḳ daġam (Doerfer, 1988, s. 142),

“ben de söyleyeceklerimi söyledim, ben de bir şeyi söyleyecek değilim (söylemeyeceğim)”,

(< hāy- “söylemek” + -ġuluḳ + daġ “değil” + -am).

(16)

hetmen, Mohsen hayġuluḳar (Güzel, 2019, s. 49),

“kesinlikle, Muhsin söylemelidir”,

(< hay- “söylemek” + -ġuluḳ-ar).

(17)

biz ḫalacistå ̄ nça ḳalġuluḳ daġaḳ (Doerfer, 1988, s. 141),

“biz, Halacistan”da kalmalı değiliz (kalmamalıyız)”,

(< ḳal- “kalmak” + -ġuluḳ + daġ “değil” + -aḳ).

(18)

men sergüzeştim bi towrar ki haymakuluḫ daġ (Doerfer, 1988, s. 142),

“ben(im) maceram (öyle) bir şeydir ki (o) söylenmeyecek değil (söylenmeli, anlatılmalı)”,

(< hayma- “söylememek” + -kuluḫ + daġ “değil”).

(19)

bo haydı, bå ̄ bå ̄, men senün mehremünem, bo olġuluḳ söz … īş daġ ki… (Doerfer - Tezcan, 1994, s. 304),

“bu dedi: Baba, ben, senin mahreminim; bu, olacak (söylenecek) söz … iş değil ki…”,

(< ol- “olmak” ġuluḳ + söz… īş “söz … iş”).

(20)

kiėndergülük hūotun (Doerfer, 1988, s. 142),

“yakacak odun”,

(< kiėnder- “yakmak” + -gülük + hūotun “odun”).

Halaç Türkçesinde -GUlUK ekli kalıplaşmış kelimeler de vardır:

(21) ḳarınça haydı: yėgülük hitigeή (Cemrasi, 2015, s. 11),

“karınca söyledi: yiyecek (yemeklik) getirin”,

(< yė- “yemek” + -gülük).

Halaç Türkçesinde -GUlUK ekinin Farsça ve Oğuzca ile etkileşimlerle gittikçe kısıtlandığı gözlemlenmiştir (Bosnalı, 2008; Güzel, 2019, s. 48- 49). -GUlUK eki yerine, Farsça etkilerle geniş-şimdiki zaman ve istek kipi ekleri (bk. 22 numara ile geniş-şimdiki zaman kipi; 23 numara ile istek kipi); Oğuzca etkilerle ise -mAlX(G) ve -(y)AcAK ekleri gelişmiştir (bk. 24 numara). -mAlX(G) eki, sıfat-fiillerde ve çekimli fiillerde kullanılmıştır (bk. 25 numara ile sıfat-fiil; 26, 27 numara ile çekimli fiil):

(22)

ekki yılda son hev alur (Bosnalı, 2008, s. 818),

“iki yıldan sonra ev alacak”,

(< al- “almak” + -ur).

(23)

ekki yıl bunda sora şēyir hev alığa (Bosnalı, 2008, s. 818),

“bundan iki yıl sonra istiyor ev ala (ev almak istiyor) (ev alacak)”,

(< al- “almak” + -ıġa).

(24)

sabayin dadaşımla şam yiyecaḳaḳ (Bosnalı, 2008, s. 817),

“yarın kardeşimle akşam yemeği yiyeceğiz”,

(< yi- “yemek” + -(y)ecaḳ-aḳ).

(25)

hoḳumalu ketåb yazmuş (Güzel, 2019, s. 49),

“okunacak kitap yazmış”,

(< hoḳu- “okumak” + -malu + ketåb “kitap”).

(26)

o mene bī ḫurde vėrmeliger, pūl vėrmeliger (Doerfer, 1988, s. 145),

“o bana bir parça vermelidir, para vermelidir”,

(< vėr- “vermek” + -melig-er).

(27)

çetin olur yürek boşu / yėmeliger cavav aşu (Gökdağ, 2012, s. 64),

“çetin olur yürek başı / yemeye değerdir “cavav” aşı”,

(< yė- “yemek” + -melig-er).

(25) numaralı örnekte olduğu gibi ekin Oğuz ağızlardan -mAlU biçiminde geçmesi beklenirdi. Oysa ek, (26) ve (27) numaralı örneklerde -mAlIG biçiminde yani, /G/ sesli kullanılmıştır. Halaç Türkçesinde -mAlIG, hece sonlarında korunan /G/ sesli kelimelerden örneksemeyle gelişmiş olmalıdır (krş. tātluġ “tatlı”, hāçuġ “acı”). Ek, Halaç Türkçesinin biçim bilgisine kopyalanmıştır.

Sonuç

-GU fiil ismi eki ve -GU ~ -KU kerek dizilişinden oluşan gereklilik kipleri, Eski Uygur ve Karahanlı Türkçelerinde işlektir. Bu kipler, Harezm Türkçesinde sınırlanmış; Kıpçak ve Oğuz Türkçelerinde ise yer almamıştır. Tabiatıyla Harezm-Çağatay ile Kıpçak ve Oğuz Türkçelerinden gelişen lehçelere -GU fiil ismi ekli gereklilik kipleri ulaşmamıştır. Halaç Türkçesinde -GU ekinin fiil ismi teşkil etme özelliği korunmuştur. Halaç Türkçesi, -GU ekli fiil isimleri ile Genel Türkçeden geniş ölçüde ayrılmaktadır. Halaç Türkçesinde fiil ismi işlevi, -GU ve -GUçA eklerinde söz konusudur. -GU ve -GUçA eklerinin kullanılış özellikleri ve işlevleri, Eski Uygur ve Karahanlı Türkçelerindeki örneklerin benzeridir. Bunun yanında Yeni Uygur Türkçesinin bazı eklerinde -GU fiil ismi eki yer almaktadır: -GIlI ~ -KIlI (< -GU + -lI) ve -GIçA ~ -KIçA (< -GU + -çA) zarf-fiil ekleri ile -GUçi (< -GU + -çi) kılıcı ismi eki. Halaç Türkçesi ve Yeni Uygur Türkçesi, -GU fiil ismi ekinin varlığı bakımından ortaklaşmaktadır.

Tarihî süreçte benzer işlevlerle ve dizilişlerle görülen -GU ve -GUlUK eklerinin yaygınlık durumları dikkate değerdir. Bu çerçevede geç dönemlere doğru -GU eki fazlalaşmış ancak -GUlUK eki azalmıştır. -GUlUK eki, erken dönemlerde daha yaygın görülmektedir. Halaç Türkçesinde fiilimsilerde ve çekimli fiillerde -GUlUK ekli kullanılışlar, bilhassa Eski Uygur Türkçesindeki örneklerle birleşmektedir. Böylelikle -GUlUK eki, 13. yy.dan sonraki Genel Türkçe özelliği değil, kıyı dili özelliği olarak ortaya çıkmaktadır. Kıyı dilleri arasında -GUlUK eki, Halaç Türkçesinin çekimli ve çekimsiz fiillerinde kullanılmaktadır.

Kaynakça

Arat, R. R. (1947). Yusuf Has Hâcib. Kutadgu Bilig I. Metin. Türk Dil Kurumu. (= KB)

Arat, R. R. (1959). Yusuf Has Hâcib. Kutadgu Bilig II. Tercüme. Türk Dil Kurumu.

Argunşah, M. - Güner, G. (2015). Codex Cumanicus. Kesit.

Arıkoğlu, E. (2007). Hakas Türkçesi. A. B. Ercilasun (Ed.), Türk lehçeleri grameri içinde (s. 1085-1148). Akçağ.

Bosnalı, S. (2008). Halaç Türkçesinde gelecek zaman: Biçim, değişke, kullanım. Uluslararası Türk Dili Kurultayı Bildirileri. Türk Dil Kurumu, 809-822.

Cemrasi, A. A. (2014). Helec Tili gıramıri. Tahran.

Cemrasi, A. A. (2015). Hz. Süleyman”la Karınça hakayeti (Süleyman Şah ve Karışka). Azerbaycan ve Halaç Türkçesinde nağıl. Tahran/İran.

Doerfer, G. ve Tezcan, S. (1994). Folklore-texte der Chaladsch. Harrassowitz.

Doerfer, G. (1988) Grammatik des Chaladsch. Harrassowitz.

Dolati, M. (2021). Halaç Türkçesi (Merkezi ili ağızları). Türk Dil Kurumu.

Eckmann, J. (2003a). Çağatayca el kitabı (G. Karaağaç, Çev.). Akçağ.

Eckmann, J. (2003b). Harezm, Kıpçak ve Çağatay Türkçesi üzerine araştırmalar (O. F. Sertkaya, Haz.). Türk Dil Kurumu.

Eraslan, K. (1980). Eski Türkçede isim-fiiller. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi.

Eraslan, K. (2012). Eski Uygur Türkçesi grameri. Türk Dil Kurumu.

Ercilasun, A. B. (1984). Kutadgu Bilig grameri-fiil. Gazi Üniversitesi.

Ercilasun, A. B. - Akkoyunlu, Z. (2014). Kâşgarlı Mahmud. Dîvânu Lugâti”tTürk. (Giriş-metin-çeviri-notlar-dizin). Türk Dil Kurumu. (= DLT)

Ergönenç Akbaba, D. (2007). Nogay Türkçesi. A. B. Ercilasun (Ed.), Türk lehçeleri grameri içinde (s. 623-678). Akçağ.

Ersoy, F. (2021). Moğol dili grameri. Türk Dil Kurumu.

Eruygur, A. (2023). Türkiye Türkçesi, Uygur Türkçesi ve Çincedeki kadın konulu atasözlerinin kültürel açıdan mukayesesi (Tez No. 830597) [Doktora tezi, Selçuk Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Ferahanî, A. V. (2012). Mebâni-yi destûr-i Xeleçî/Xeleç tili bilgisi kurakı. Vaniyan.

Von Gabain, A. (1988). Eski Türkçenin grameri (M. Akalın, Çev.). Türk Dil Kurumu.

Gökdağ, B. A. (2012). Halaç Türkçesi metinleri. Qarşu baluqqa selam. Vizyon.

Güner, G. (2021). Karahanlı Türkçesinde fiil. Türk Dil Kurumu.

Güner Dilek, F. (2007). Altay Türkçesi. A. B. Ercilasun (Ed.), Türk lehçeleri grameri içinde (s. 1009-1084). Akçağ.

Güvenç, L. (2014). Ermeni harfli Kıpçak Türkçesinde fiil. (Tez No. 367788) [Doktora tezi, Erciyes Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Güzel, H. (2019). Telhab Halaççası kiplik işaretleyicileri üzerine notlar. Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 30, 43-52.

Güzel, H. (2021). Dil ilişkileri bağlamında Halaçça. (Tez No. 728962) [Doktora tezi, Hacettepe Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Karşılaştırmalı Türk lehçeleri grameri I -fiil-basit çekim (2006). Türk Dil Kurumu. (= KTLG-F)

Kirişçioğlu, F. (2007). Yakut Türkçesi. A. B. Ercilasun (Ed.), Türk lehçeleri grameri içinde (s. 1229-1284). Akçağ.

Mansuroğlu, M. (1953). Türkçede -gu ekinin fonksiyonları. Türkiyat Mecmuası, X, 347-350.

Muhammed, R. (2021). Memlûk Türkçesinde ekler ve işlevleri. Türk Dil Kurumu.

Öztürk, R. (2020). Yeni Uygur Türkçesi grameri. Türk Dil Kurumu.

Schönig, C. (2013). Modern Türk dillerinin eş zamanlı tasnifi ve tarihsel yönleri (İ. Sarı, Çev.). Dil Araştırmaları, 12, 221-257.

Tekin, T. (1994). Tunyukuk yazıtı. Simurg.

Tekin, T. (1988). Orhon yazıtları. Simurg.

Türk, V. (1995). Türkçe”de -gu/-gü eki ve işlevleri. Tuncer Gülensoy Armağanı. Bizim Gençlik.

Ünal, O. (2016). Klasik Moğolca söz varlığında Türkçe kökenli kelimeler ve Türkçe-Moğolca ses denklikleri. (Tez No. 427552) [Doktora tezi, Marmara Üniversitesi]. Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi.

Makalenin Künyesi: Doğan, T. (2025). Halaç Türkçesinde “–GU”lu Ekler: Tarihî-karşılaştırmalı bir inceleme. Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi, 60, 1-24 .

Etik Komite Onayı

Araştırmada etik kurul iznine gerek yoktur.

Çıkar Çatışması

Yazar, çıkar çatışması olmadığını beyan eder.

Finansman

Araştırma için herhangi bir mali destek alınmadı.

Kaynaklar

  1. Kaynaklardan alınan örnek kelime ve cümleler, ek ya da dizilişlerin işlevlerini daha ayrıntılı ortaya koymak amacıyla tarafımızca tekrardan Türkiye Türkçesine aktarılmıştır. Bazı aktarmalarda ise gerek olmadığı için değişiklik yapılmamıştır.
  2. Çalışmada kiplik ve kip terimleri kullanılmıştır. Kip terimi, ek ya da ek-kelime dizilişinden oluşan dil bilgisi unsurlarını; kiplik terimi ise bu unsurlarla ortaya konulan anlamları karşılamaktadır.
  3. GUçI (&lt; -GU fiil ismi eki + -çI isimden isim yapma eki) gelecek zaman işlevli ekin paralelinde 13. yüzyıldan sonra bir başka ek daha gelişecektir: -mAKçI (&lt; -mAK fiil ismi eki + -çI isimden isim yapma eki). Krş. Çağatay Türkçesinde gelecek zaman / istek kipi işlevleriyle: bular kėlmekçi ėdiler (Eckmann, 2003a, s. 102) “bunlar gelecek idiler (gelmek üzereydiler)”, bizge ḳoşulmaḳçı boldı (Eckmann, 2003a, s. 102) “bize katılacak oldu”; Yeni Uygur Türkçesinde bu heḳte ayrim maḳalida alahide toḫtalmaḳçimen (Öztürk, 2020, s. 88) “bu hususta ayrı bir makalede özellikle durmak istiyorum (duracağım). özüŋniŋ kimlikini bilmekçi bolsaŋ kişiniŋ ḳiziġa elçi evetip kör (Eruygur, 2023, s. 594) “kendinin kimliğini (kendini) bilmek (tanımak) istersen, kişinin (başkasının) kızına elçi gönder”.
  4. Elbette, tarihî ve çağdaş lehçelerde gereklik kipi bu dizilişlerle sınırlı değildir. Gereklilik kipi için başka dizilişlerin yanında ekler de geliştirilmiştir. Bu kipler yine genellikle fiil ismi veya gelecek zaman işlevli ekler temelinde olmuştur. Söz gelişi tarihî Oğuz Türkçesi ile Türkiye Türkçesinde -mAlU &gt; -mAlI (&lt; -mA + lU ~ lI), Yakut Türkçesinde -ArdAAḫ (&lt; -Ar + -lIG) ve -lAḫtAAḫ (&lt; -AçAK + -lIG) gibi (KTLG-I, s. 546-548).
  5. Güney Sibirya grubu Türk lehçelerinin Kıpçakça ile etkileşimleri hakkında bk. Schönig (2013, s. 240-241).
  6. Genel Türkçe, Çuvaşça dışındaki Türk dili alanını (ve bu alanın lehçelerini) anlatmaktadır.
  7. Kıyı dili, Eski Türkçe kelime içi ve sonu /d/ sesini, /y/ yapmayan; yani /d/ olarak koruyan (Tuva ve Halaç Türkçesi gibi) ya da /t/”ye (Yakut Türkçesi), /z/”ye (Hakas, Sarı Uygur, Fu-Yü Kırgızcası) değiştiren lehçeler için kullanılmıştır.
  8. GU ekli bu tür örnekler, Türkiye Türkçesinde de vardır. Benzer şekilde Türkiye Türkçesinin söz yapımında -GX ~ -KX eki kullanılmaktadır. sayġı, duyġu, görgü vb.
  9. CA unsurunun köken bilgisi, makalenin konusu dışında olduğu için burada tartışılmamıştır.